Rıdvan Eşin
Esnaf Odaları Bidliği
Aydem
Rıdvan Eşin

Baydar’dan TBMM’de terör açıklaması

SİYASET (AA) - Anadolu Ajansı | 23.11.2015 - 18:22, Güncelleme: 01.12.2020 - 14:49 2004+ kez okundu.
 

Baydar’dan TBMM’de terör açıklaması

CHP Aydın Milletvekili Metin Lütfi Baydar, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde bir basın açıklaması yaptı.

CHP’li vekil Baydar terör olayları ve sokağa çıkma yasağına değindiği basın açıklamasında şu ifadelere yer verdi; “Son aylarda Doğu ve Güneydoğu Anadolu’da tırmanış gösteren çatışmalı ortamla birlikte, terör örgütünün, sivil halkın yaşadığı mahallelere girerek, hendekler açmak suretiyle kamu güvenliğini tehdit etmesini endişeyle izliyoruz. Hükümetin ve valiliklerin 5442 sayılı İl İdaresi Kanununa dayalı olarak ilan ettikleri sokağa çıkma yasaklarının, yasal ve Anayasal dayanağı bulunmamaktadır. Yasalara göre sokağa çıkma yasağı uygulamasına ancak Olağanüstü Hal veya Sıkıyönetim dönemlerinde başvurulabilmektedir. Dolayısıyla İl İdaresi Kanunu’na dayanarak ilan edilen sokağa çıkma yasakları hukuksuzdur. Bölgede uygulanan sokağa çıkma yasakları, en temel insan haklarını bile ihlal etme niteliğindedir. Örneğin 3 Kasım-13 Kasım 2015 tarihleri arasında Diyarbakır’ın Silvan ilçesinde toplam 12 gün boyunca uygulanan sokağa çıkma yasağı, insanların açlıkla mücadele etmek zorunda kaldıkları bir atmosfere neden olmuştur. Terör Türkiye’nin en önemli sorunudur ve bir mücadeleye ihtiyaç vardır. Mücadele yapılırken geçmişteki politikalar sonucunda terör sorunu daha karmaşık hale gelmiştir. AKP hükümetlerince PKK’nın toplum kesimleriyle iç içe geçmesine göz yumulmuş ve sonuçta terör sorunu bu iktidar döneminde karmaşık, tehditkâr ve siyasi bir sorun haline getirilmiştir. AKP’nin göz yummaları sonucunda mahalle komiteleri kurulmuş, PKK‘ya şehirlerde örgütlenme fırsatı verilmiş, hendekler kazılmış ve kent giriş çıkışları örgüt tarafından kontrol edilerek; sözüm ona özyönetimler ilan edilmiştir. Özellikle bölge il ve ilçelerinde, örgütün kamu düzeni yerine kendi düzenini kurmasına izin verilmiştir. Şimdi bu durum değiştirilmek isteniyor. Elbette değiştirilmeli. Bir ülkede devletin resmi misyonu dışında kimsede silah olamaz. Devlet dışındaki silahlı güçlerin bir ilçeyi bir mahalleyi denetim altına almasına göz yumulamaz. Emniyet güçleri yetkisini devredemez. Olmaz ama oldu. Bu durumu düzeltmek ve terör örgütünü mahallelerden çıkarmak daha güç hale geldi. Sıkıyönetim ve Olağanüstü Hal ilan etmedik diye övünüyorsunuz. Ancak bölgede yaratılan tablo bu durumlardan daha tehlikeli bir hal almıştır. Güvenlik güçlerinin her ne olursa olsun bir milletvekiline TOMA ile saldırarak zarar vermesi asla kabul edilemez. 9 gündür Nusaybin’de uyguladığınız sokağa çıkma yasağı ile insanlarımızın, hastaneye gidemeyeceği, ilaç alamayacağı, cenazesini kaldıramayacağı bir durum yaratıyorsunuz. Bu durum bölgeye yapılmış büyük bir haksızlıktır. Hem insan haklarına hem demokrasiye aykırıdır. Ne yazık ki bu duruma ülkeyi AKP hükümetleri getirmiştir. Terörün mahallelerde örgütlenmesine izin verenler, terörle mücadele politikalarını Oslo’da ilan etmişlerdir. Şimdi egemenliği yer yer devretmelerle ülkeyi getirdiğiniz bu durumla; insanları, cenazelerini gömemez hale getirdiniz. Yazık değil mi? Terörle mücadele ediyoruz diye örgütün bölgede, mahallelerde örgütlenmesine müsaade ettiniz. Bugün içinde bulunduğumuz temel gerçek terörle mücadele ediyoruz diyerek yaptığınız pazarlıklarla ne yazık ki terörü dağdan mahalleye soktunuz. Terör tüm dünyada ciddi bir tehdittir. Dünyanın her yerinde her ülke ister sosyalist, ister krallık olsun, herkes terörle mücadele eder. Ne yazık ki AKP hükümetleri terörle yeteri kadar mücadele edemedi. Pazarlık yapıp işi geçiştirmeye çalıştı. Peki, sonuç aldı mı? Geçici olarak aldı. Ancak daha büyük bir bedel ödeyerek şimdi mücadele etmeye çalışıyor.
CHP Aydın Milletvekili Metin Lütfi Baydar, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde bir basın açıklaması yaptı.

CHP’li vekil Baydar terör olayları ve sokağa çıkma yasağına değindiği basın açıklamasında şu ifadelere yer verdi;

“Son aylarda Doğu ve Güneydoğu Anadolu’da tırmanış gösteren çatışmalı ortamla birlikte, terör örgütünün, sivil halkın yaşadığı mahallelere girerek, hendekler açmak suretiyle kamu güvenliğini tehdit etmesini endişeyle izliyoruz.

Hükümetin ve valiliklerin 5442 sayılı İl İdaresi Kanununa dayalı olarak ilan ettikleri sokağa çıkma yasaklarının, yasal ve Anayasal dayanağı bulunmamaktadır.

Yasalara göre sokağa çıkma yasağı uygulamasına ancak Olağanüstü Hal veya Sıkıyönetim dönemlerinde başvurulabilmektedir.

Dolayısıyla İl İdaresi Kanunu’na dayanarak ilan edilen sokağa çıkma yasakları hukuksuzdur.

Bölgede uygulanan sokağa çıkma yasakları, en temel insan haklarını bile ihlal etme niteliğindedir.

Örneğin 3 Kasım-13 Kasım 2015 tarihleri arasında Diyarbakır’ın Silvan ilçesinde toplam 12 gün boyunca uygulanan sokağa çıkma yasağı, insanların açlıkla mücadele etmek zorunda kaldıkları bir atmosfere neden olmuştur.

Terör Türkiye’nin en önemli sorunudur ve bir mücadeleye ihtiyaç vardır.

Mücadele yapılırken geçmişteki politikalar sonucunda terör sorunu daha karmaşık hale gelmiştir.

AKP hükümetlerince PKK’nın toplum kesimleriyle iç içe geçmesine göz yumulmuş ve sonuçta terör sorunu bu iktidar döneminde karmaşık, tehditkâr ve siyasi bir sorun haline getirilmiştir.

AKP’nin göz yummaları sonucunda mahalle komiteleri kurulmuş, PKK‘ya şehirlerde örgütlenme fırsatı verilmiş, hendekler kazılmış ve kent giriş çıkışları örgüt tarafından kontrol edilerek; sözüm ona özyönetimler ilan edilmiştir.

Özellikle bölge il ve ilçelerinde, örgütün kamu düzeni yerine kendi düzenini kurmasına izin verilmiştir.

Şimdi bu durum değiştirilmek isteniyor. Elbette değiştirilmeli.

Bir ülkede devletin resmi misyonu dışında kimsede silah olamaz.

Devlet dışındaki silahlı güçlerin bir ilçeyi bir mahalleyi denetim altına almasına göz yumulamaz. Emniyet güçleri yetkisini devredemez. Olmaz ama oldu.

Bu durumu düzeltmek ve terör örgütünü mahallelerden çıkarmak daha güç hale geldi.

Sıkıyönetim ve Olağanüstü Hal ilan etmedik diye övünüyorsunuz.

Ancak bölgede yaratılan tablo bu durumlardan daha tehlikeli bir hal almıştır.

Güvenlik güçlerinin her ne olursa olsun bir milletvekiline TOMA ile saldırarak zarar vermesi asla kabul edilemez.

9 gündür Nusaybin’de uyguladığınız sokağa çıkma yasağı ile insanlarımızın, hastaneye gidemeyeceği, ilaç alamayacağı, cenazesini kaldıramayacağı bir durum yaratıyorsunuz.

Bu durum bölgeye yapılmış büyük bir haksızlıktır.

Hem insan haklarına hem demokrasiye aykırıdır.

Ne yazık ki bu duruma ülkeyi AKP hükümetleri getirmiştir.

Terörün mahallelerde örgütlenmesine izin verenler, terörle mücadele politikalarını Oslo’da ilan etmişlerdir.

Şimdi egemenliği yer yer devretmelerle ülkeyi getirdiğiniz bu durumla; insanları, cenazelerini gömemez hale getirdiniz. Yazık değil mi?

Terörle mücadele ediyoruz diye örgütün bölgede, mahallelerde örgütlenmesine müsaade ettiniz.

Bugün içinde bulunduğumuz temel gerçek terörle mücadele ediyoruz diyerek yaptığınız pazarlıklarla ne yazık ki terörü dağdan mahalleye soktunuz.

Terör tüm dünyada ciddi bir tehdittir.

Dünyanın her yerinde her ülke ister sosyalist, ister krallık olsun, herkes terörle mücadele eder. Ne yazık ki AKP hükümetleri terörle yeteri kadar mücadele edemedi.

Pazarlık yapıp işi geçiştirmeye çalıştı. Peki, sonuç aldı mı? Geçici olarak aldı.

Ancak daha büyük bir bedel ödeyerek şimdi mücadele etmeye çalışıyor.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve aydinyeniufuk.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.