Orada Olmak

 Yeni Ufuk Özel/Salih Demir/Didim  Hacı Bektaş da olmak. Ker bela da o anı ve orayı yaşamak. İnsan sevgisini, beraberliği, dirliği ve iriliği hatırlamak. Hacı Bektaş efendimizin “İncinsen de incitme” sözünü anımsamak. Yola sürek koyan, canlara “Yol bir sürek bin bir” anlayışını kavratmak. Buraları ve bu insan eksenli felsefenin ne kadar yaşandığını kendimize sormalı ve sorgulamalıyız. Eğer bunu yapamıyorsak, dergâha yüz sürmeliyiz, kendimize gelmeliyiz. Bizler Kızıl başız. Bizler köylerimizde, Alevilik inancını yaşatırken ensemizde emevinin zulmü vardı Yakıp,soy kırımı yapıp bizleri köylere, dağ köylerine kadar kovalayan bir emevi zihniyeti vardı ve hala var. Bu zulüm az mı geldi, yetmedi mi kendi ensemizde kendi nefesimizi hissettiriyorsunuz, içimizde ki “Hızır paşalar”. ORADA OLMAK evet orada olmak vardı siz içimizde ki Hızır Paşaların eziyetini ve zulmünü görmek için. Nasıl bu yolu kirlettiğinizi görmek için.Hala çatısından bal aksın ağzımıza düşsün diye iktidarda kalmak için başvurduğunuz o çirkinlikleri görmek için orada olmak vardı. Yol ve Erkan’a saygıdır bizde; Sayın Baki Düzgün’e adına karşı divana aday göstermemek. Bizde soyadı gibi düzgün davranmasını beklediğimiz Baki Düzgün’den hala o duruşu bekliyoruz. Sıralıyoruz; -Sayın Baki Düzgün; dışarıda bekleyen, hazurunda bulunan, yıllık aidatını ödemeyi bekleyen ve içeri girip her Alevi canı gibi oylarını kullanma yetkisinin verilmesinden daha önemli bir önerge  ne olabilirdi ki! Bu hata ve kasıtlı yanlışın ortadan kaldırılması önergesi tarafımızdan verilmişti. Peki, ne oldu? Neden divan başkanına yaraşır ve yakışır bir biçimde Alevi canların oyuna usul ve sükûn içinde sunmadınız. Neden Alevi canların bir birilerinin kalbini kıracak kadar ileri gitmelerine neden olan bu haklı istemin, dikkatle üzerinde durup ve önem verme yerine, oyun içinde oyun kuran Hızır Paşalara fırsat yaratıp günü yaşattınız! -Yetmedi şimdiler de emanetinizde olan ve sizin korumakla mükellef olduğunuz ertelenen genel kurulun evraklarını bu Hızır paşalara emanet ettiniz, içimizde ki huzursuzluğu büyüttünüz. Siz büyüttünüz siz yok etme sorumluluğu altındasınız ve bu sorumluluğu yerine getirmeden huzur içinde tekrar genel kurula devam edeceğimizi sanıyorsanız yanılıyorsunuz, gereğini yaparak geleceğinize inanmak ve itimat etmek istiyoruz bu saatten sonra. Aleviler Erkan’a edep durma konusunda hata yapmazlar. Çünkü insan kavramını bilir ve kavramdan yola çıkarlar. Ehlibeyt yolu budur. Bu soydan gelen anlayışı, içimizde ki Hızır Paşalar menfaat ve siyaset uğruna bir imparatorluğa çevirdikleri “Didim Cem Evinden” ellerini çeksinler, yola sürek koyacak canlara bayrak teslimi yapsınlar diye çok bekledik. Ama görülen o ki bu hırs, kine dönüşmüş. Huzur ve hoşgörü içinde hizmeti verilen Alevi rütiyellerini arka plana atanlar, rant ve siyaset hırsına dönüşmüş anlayışı bir tarafa atmak için yola çıkan canlara engel olmada kimseye sırayı kaptırmadan yürüyen Cem evi yönetimine ,Genel Merkez olarak ta bir dur diyecek uyarı yapmadığınız gibi, genel kurulda adaleti sağlama konusunda da tereddütleri yaratan baskıya direnme konusunda yeterli değildiniz. Bu ikinci oturum sizin yol sürmede ki başarınızı gösterecektir. Şöyle düşünmeye başladık, biz tabanda ki Kızılbaşların hak ve isteklerini, yaşadığımız ülkede yeterince savunamadığınız gibi, yukarıda ki kavgalarınızın bizleri cem evlerinin yönetimlerine de sirayet etmiş bir ortama itmekte olduğunu görmekteyiz. Yoksa Didim gibi sadece yaz aylarında faaliyetlerinin yoğunlaştığı bir Cem Evi varken neden ikinci cem evinin açıldığını sorgulayarak gelseydiniz ve bu empatiyi, ironiye çevirmeseydiniz, kesinlikle bir sonuç alır ve tekrardan bir olmanın yanını açardınız. Didim Cem Evi yönetimi iyi bilsin ki,isimler üzerinde durulmuyor ve Alevi toplumunun tek sorununun Cem Evinin iyi ve doğru yönetilmediği hususu üzerinde durulmaktadır. Ey Didim Cem Evi yönetimi; Hizmet sürenizin devir edilme zamanının geldiğini görmüyor musunuz? Huzurun ve barışın böyle bir davranışla yola gireceğini görmüyor musunuz? Bu çalışmayı ve yönetimi yapmak isteyenler sizin de canlarınız değilimdir? Üstelik dışarıdan getirdiğiniz Avukat bayandan daha fazla bu yola hizmet edemeyecek durumdalar mıdır? İhracını neden istediğimiz bu Avukat bayanın, yola verdiği sıkıntıyı ve sorunları siz görmüyormuşsunuz ki; kasanızda emanette olan evrakları , divan başkanının haberi olmadan eline verip "Siz benim ihracımı istersin ha” diye tehditler savurup, ikinci oturum olacak genel kurulu şimdiden sıkıntıya sokup nifak yaratıyorsunuz. Bilin ki içimize hoş görü ile aldığımız Sünni kardeşlerimiz; bu hoş görü taşındığı müddetçe “Eyvallah”, Yok; Avukat bayan gibi boyunu aşan yönetime müdahil hastalığı ya da Cem Evinde bir siyasetin hâkimiyetini sağlama hastalıklarınızın devamı durumunda bu yol sürek anlamında yola sokuluncaya kadar davamız devam edecektir. Bu anlamda, huzur, barış ve kardeşliğin kümelendiği; BİR OLMA, İRİ OLMA VE DİRİ OLMA adına insanlık âleminin bayramını kutluyorum.