Uzun bir bahar ikindisi

Kışın bile havada asılı kalmış bir bahar kokusu geliyor burnunuza. Almanya 13 eyalet ve üç serbest şehirden oluşan bir ülke. Düsseldorf ise ülkenin Vestfalya eyaletinin başkenti. Burası nehrin doğu kıyısında kurulmuş bir şehir olduğu için önemli bir ticaret bölgesi. Aynı zamanda moda ve fuar merkezi. Özellikle yaz aylarında şehir, birbirinden farklı sayısız fuara ev sahipliği yapıyor. Çoğu eğlence, moda ve yeme içme üzerine. Messe Düsseldorf adlı fuar merkezi her yıl binlerce kişiyi ağırlıyor. 40 yıl önce yapılmış olan bu merkez 285 bin metrekarelik bir alana yayılıyor. Şehrin ara sokaklarına, beyaza boyalı, iki katlı, pencere pervazında kupa çiçekleri olan evler hakim. Etraf genelde tenha. Ancak büyük caddeler kalabalık. Bölgedeki iş merkezlerinin yoğunlaştığı alanlarda öğle yemeğinden dönen telaşlı takım elbiselilerle ya da bir mola vermek için kahvesini Ren kıyısında içen döpiyeslilerle karşılaşabilirsiniz. Königsalle kentin en önemli alışveriş caddesi. Lüks markaların şık mağazaları, dünyaca ünlü butiklerin şubeleri burada. Tabii yollar da Chevrolet'ler Ferrari'lerle kaplı. Burası biraz lüks alışveriş severlere uygun. Şehrin Ren kıyısındaki sükunetini tercih edenler hiç uğramasın.  Hava nasıl, üşünüyor mu? Şehirde sıcaklık ortalaması 12 derece. Yazlar sıcak, kışlar epey soğuk geçiyor. En yüksek sıcaklık, temmuz ayında görülüyor ve ortalama 23 derece civarında seyrediyor. En düşük sıcaklık ise, aralıkocak- şubat aylarında görülüyor ve 4 ile 5 derece arasında değişiyor. Sonuç olarak, yazın bile serin ve yağışlı olabiliyor. Gitmeden önce, mutlaka hava durumunu kontrol edin. Bahar ya da yaz aylarında bile gidecek olsanız yanınıza kalın giysiler ve uygun ayakkabılar alın. Bu arada şehirde 26 müze ve 100'den fazla sanat galerisi var. Yanınıza alacağınız bir müze haritası sayesinde şehir içindeki pek çok müzeyi gezebilirsiniz. Ulaşımı dert etmeyin. Müzelerin kapısına kadar giden, en dar sokaklardan bile geçen tramvaylar var burada. Düsseldorf'ta ne yenir? Dışarıdaki buz gibi soğuğu unutmak ve içimizi ısıtmak için dumanı üzerinde bir tabak çorba içmek şart. Düsseldorf'un en ünlü çorbası Ahzezupp adlı bezelye çorbası. Oldukça yoğun ve lezzetli bir çorba. Bezelye çorbası içmem derseniz zencefilli balkabağı çorbasını tavsiye ederim. Servis, kocaman beyaz porselen kaselerde yapılıyor. Rhenish Sauerbraten, salatalık turşusu ve elmayla ikram edilen bir çeşit rosto. Düsseldorf'un en meşhur yemeklerinden. Gittiğiniz her restoranda bulma ihtimaliniz yüksek ama Savini, Pilsner Urquell, Victorian Restaurant, Zum Schlussel, Serenissima ve Unbehaun sahne und Eis gibi kalburüstü mekanlarda yemenizi tavsiye ederim. Çünkü bu ismini saydığım restoranlarda yerli aşçılar çalışıyor. Şarküteri ürünleri konusunda zengin bir bölge burası. Peynir ve sosisin tadına bakmakla kalmayın, satın da alın, fiyatlar uygun. Düsseldorf'un ünlü sandviçi Halver Hahn'da kullanılan Gouda'dan almayı da unutmayın. Halver Hahn, Köln ve Düsseldorf'ta sık yapılan soğan ve peynirden mürekkep bir sandviç. Çok basit bir şey ama milli yemek katında. Burada sadece sosisli sandviç ve Halver Hahn satan yiyecek standları bulmak mümkün. En sık tüketilen ekmekse Roggelchen. Tam tahıllı, yuvarlak bir ekmek. İlla Türk mutfağı derseniz Berlin kadar olmasa da Düsseldorf'ta da köşebaşlarında Türk dönerci/kebapçı görmek mümkün. Graf-adolf Street üzerinde, Schwarzes meer restoran isimli bir Türk lokantası ve Merkez tren istasyonunun yakınında Türk ev yemekleri yapan bir Türk lokantası bulunuyor. Yine de buraya kadar gelmişken Alman mutfağını tatmakta, o da olmazsa kentte yaşayan azınlıkların mutfağına göz atmakta fayda var. Şehirde Uzakdoğu, Afrika, Rus, İtalyan, Lübnan mutfağının en leziz örneklerini sunan restoran bulmak epey kolay. Burası her milletten insanın yaşadığı bir yer. Son olarak brezel bub olarak isimlendirilen yerel simitlerden mutlaka tadın. Bir tür tuzlu simit olan brezel bub sıcak sıcak yendiğinde tadını damağa kazıyan bir tat. Tekne turu yapın Ren nehrinde tekne turu yapın:  Bir saat süren geziler oldukça makul fiyatlı.  Konrad Adenauer Meydanı'nı görün:  Haydarpaşa misali... Düsseldorf'a trenle gelenlerin merdivenlerden inip şehre ilk selamı verdiği nokta burası.  Old Town-Alstadt'da yürüyün:  Kentin bu bölümü, II. Dünya Savaşı sonunda, tamamen yıkılmış ve takip eden dönemde, temel duvarları esas alınarak yeniden inşa edilmiş.  Sebze meyve pazarına gidin:  Carlstadt şehrin en sakin yerlerinden. Burada, 18-19'ncu yüzyıllardan kalma, barok binalar görebilirsiniz. Sebze ve meyve pazarı tezgahlarını mutlaka gezin.  3001'de dans edin:  Hafen bölgesi gece hayatını sevenler için uygun. Diskolar, barlar sabaha kadar tıklım tıklım. Şehrin en ünlü ve eski barı olan 3001'e uğrayıp dans etmeyi unutmayın.  Düsseldorf Welcome Card alın:  Tanesi 9 Euro ve pek çok müze, restoran, eğlence mekanı, alışveriş ve eğlence merkezinde indirim yapıyor. Ömrü 48 saat.  Lunapark'ta eğlenin:  Lueg platz meydanında bulunan lunapark dünyanın en büyük lunaparklarından biri. Feribotla ulaşılabilir, özellikle çocuklu ailelere önerilir.  Sinema Müzesi'ni ziyaret edin:  Old Town bölgesinin merkezinde, 1993'te kurulan Film Müzesi'nde zamanın nasıl geçtiğini anlamayabilirsiniz. İçeride 500 bin fotoğraf, 25 bin civarında film posteri-afişi, gazete kupürleri, 5 bin 500 adet film ve 12 bin adet video var.