Rıdvan Eşin
Esnaf Odaları Bidliği
Aydem
Rıdvan Eşin

Didim Ticaret Odası Kadın Girişimciler ve Genç Girişimciler Kurulları Geniş Katılımlı Danışma Toplantısında Bir Araya Geldi

GENEL (YUG) - Haber Merkezi | 14.03.2024 - 16:17, Güncelleme: 14.03.2024 - 16:17 4786+ kez okundu.
 

Didim Ticaret Odası Kadın Girişimciler ve Genç Girişimciler Kurulları Geniş Katılımlı Danışma Toplantısında Bir Araya Geldi

Açış konuşmasına katılımcılara teşekkür ederek ve kadınlar gününü kutlayarak başlayan Didim Ticaret Odası Yönelim Kurulu Başkanı Hilmi Erbaş, kadınların istihdamda ve girişimcilikteki payının istenilen düzeyde olmadığını, erkeklerle aynı düzeye geldiğinde Ülkenin gayri safi milli hasılanın yüzde 20 – 25 düzeyinde artacağını söyledi.

DİDİM - Türk toplumunda çok fazla girişimci çıktığını fakat mantık olarak gelişmiş dünya ile farklılıklar olduğunun altını çizen Erbaş, küçük küçük ve başkasının yaptığı işleri yapan girişimlerin ağırlıkta olduğunu belirtti. Girişimciliğin; başkaları ile aynı şeyleri yapanlar, başkalarının yaptığı işi farklılaştırarak yapanlar ve başkasının yapmadığını, yapamadığını yapanlar olarak üç alanda değerlendirilebileceğini dile getirdi. “Kıymetli olan da başkalarının yapamadığını yapmaktır” dedi. İşletmelerin girişken olmaktan girişimci olmaya doğru evrilmesi gerektiğini söyledi. Bunun için de girişimciliği özendirecek iklime ihtiyaç duyulduğunun altını çizdi. Erbaş sözlerini şöyle sürdürdü; “Önemli icatların, buluşların çok büyük kısmını gelişmiş toplumlar yapıyor. Çünkü orada çok daha özgür, eşitlikçi, yarışmacı bir ortam var. Her şeyden önemlisi farklı olanı bastırmayan, öne çıkaran, inovasyon yapmasına imkân tanıyan bir sitem var. Maalesef bu anlamda arzu ettiğimiz yerde değiliz. Ailelerin yaklaşımı ve eğitim politikasından başlayarak birtakım şeylerin değişmesi lazım. Kültürel değişimle beraber toplumsal değişime ve eğitim siteminde değişime ihtiyacımız var. Farklı olanı kendimize benzetmeden; sorgulayan, şüphe eden, merak eden nesiller yetiştirmemiz lazım. Eğitim sistemimiz buna uygun değil. Her çocuk bir ailede o ailenin kendi doğru ve yanlışlarını öğreniyor. Elbette bunu doğru yapan ve doğru öğreten aileler olabilir. Ama genel olarak baktığınızda buradan girişimci çıkmıyor. Aksi halde gelişmiş dünya seviyesinde olurduk. Örneğin 2. Dünya savaşından sonra Avrupa’ya giden yurttaşların çocukları, arkadan gelen nesiller orada başarılı işler yaptılar. Aslında hepimiz konforlu, güzel bir hayat yaşamak istiyoruz. Hedefler ortaya koyuyoruz. Ama gereklerini yerine getirmiyoruz. Bir türlü o hedefe ulaşamıyoruz. Kültürel yapı, eğitim sistemi ve genel yönetim sistemi buna uymuyor. Eşitlik, özgürlük, farklı olana saygı olmadığı müddetçe bu ortam gelişmiyor. 2011 yılından bu tarafa üç- üç buçuk milyon Suriyeli mülteci kabul ettik. Almanya da bu süreçte 1 milyon mülteci kabul etti. Ama onlar mesleklerine, yaşına, yeteneklerine göre kriterlere tabi tutarak kendi ihtiyacı olan bir milyon insanı aldı. İyi üniversitelerimizde okuyan yetişmiş insanlar nereye doğru gitmeye çalışıyor? Batının emperyal durumunu bildiğimiz ve tasvip etmediğimiz halde herkes yönünü Avrupa’ya çevirmiş durumda. Buna sebep olan ortam; demokrasi, özgürlük, hukukun çalışması ile oluşuyor. Oluşturdukları ortam iyi olanı çekiyor. Daha iyi nitelikte olanı da transfer ediyorlar. Zeki olanı alıyor ve kendileri için çalıştırıyorlar. Yoksa kimse batının kara kaşına kara gözüne hayran değil. Dünyada yapılan çalışmalarda çocukların yüzde 3 ila 5’i olağanüstü zeki çocuklardan oluşuyor. Ama biz kendi eğitim sistemimizde tekdüze bir kalıbın içine sokuyoruz. Büyük kısmını mahvediyoruz. Bir kısmı da -sistem onu öldürmemişse- bir şeyler yapabiliyor. Eğitim siteminin değişmesi ve kültürel olarak bir dönüşüm olması gerekiyor ki iyi girişim ortaya koyabilelim. Dünyayı girişimciler, yeni icatları, buluşları yapanlar değiştiriyor. Ülkeleri zengin yapanlar onlar. Amerika’yı Amerika yapan sadece parası değil, bu buluşları ve icatları yapan insanlar. Tek başına bir şirketin değeri Türkiye’nin gayri safi milli hasılasından büyük. Böyle onlarca şirket var. Emanuel Kant “aydınlanma insanın aklını kullanmaya cüret etmesiyle başlar” diyor. Biz de yeni girişimler, farklı fikirler ortaya koyamazsak yerimizde sayacağız” Bayramdan sonra düzenli toplantılarla bir araya gelerek girişimciliğin artması için etkinlikler yapmak istediklerini ifade eden Erbaş “Bu anlamda toplumu bilinçlendirmeye katkı sunacak çalışmalarımız olacak. Sizden aktif katkı ve öneriler bekliyoruz. Önerilerinizi imkanlar çerçevesinde hayata geçireceğiz. Bir kişi bile olumlu etkilense bir fikir inşa etse veya işinde bir değişikliğe gitse kıymetli. Girişimciler, farklı fikirleri olanlar, cesur olanlar çok önemli” dedi.   Erbaş’tan sonra söz alan Kadın Girişimciler Kurulu İl İcra Komitesi Temsilcisi Nuran Aslan Kadın Girişimciler Kuruluyla fikir alışverişinde bulunmak üzere birkaç kez bir araya geldiklerini ve proje başlıkları oluşturduklarını hatırlatarak başladığı konuşmasında “Girişimci olmaya yatkın insanları da bu platforma dahil edip onların önünü açmak amacındayız. Fikri olan ama uygulamaya geçirememiş birçok kadın olduğunu düşünüyoruz.  Kadınların daha nitelikli işler yapması için önlerini açmak üzere birkaç başlık altında topladığımız, bu sene içerisinde hayata geçirmeyi planladığımız projelerde görev dağılımı yaptık, kimlerden destek alabiliriz belirledik. Amacımız bu ağı olabildiğince genişletmek. Kurulumuz 21 kişi ama kurula dahil olmak isteyen, projelerde rol almak isteyen kim varsa dahil etmek adına kurul üyelerimizden katkı bekliyoruz. Bu iş ekip işi, gönüllülük işi. Hepinizin desteğini bekliyoruz” dedi. Kurulun TOBB Aydın Girişimciler Kurulunun bir parçası olduğunu, başlatılan bir projenin İl’e, bölgeye ve hatta TOBB’a kadar gidebildiğinin altını çizdi. Genç Girişimciler Kurul İl İcra Komitesi Temsilcisi Hüseyin Anıl Genç katılımcılar teşekkür ederek başladığı konuşmasında Genç Girişimciler Kurulu ile zaman zaman bir araya geldiklerini, tespitler yaptıklarını söyledi. Belirlediğimiz başlıklarda girişimcilik özelinde; düzelterek geliştirerek, iyileştirerek neler yapabiliriz, konuya buradan bakacağız. Faaliyetlerin içinde bulunan, kendini bu kurula ait hisseden, kurula katkı sunmak isteyen girişimcilerle bir yapı oluşturacağız. Girişimde bulunmak isteyip yol arayışında olanlarında ilk durak noktası olacak bir yapı haline gelmek istiyoruz” dedi.   Toplantıda katılımcılar; girişimciliğin kolaylaştırılması, rekabeti bozan koşulların düzeltilmesi, üretimde ve tasarımda marka değerinin artırılması, yatırım danışmanlığı da sunabilecek girişimci ofisi kurulması, yerel işletmelerin korunması için kurumsal işletmeleri sınırlandırabilecek yasal mevzuat değişiklikleri, yapılacak faaliyetlerin etkin tanıtımı ve erişimin kolaylaştırılması adına proje önerilerini paylaştı.
Açış konuşmasına katılımcılara teşekkür ederek ve kadınlar gününü kutlayarak başlayan Didim Ticaret Odası Yönelim Kurulu Başkanı Hilmi Erbaş, kadınların istihdamda ve girişimcilikteki payının istenilen düzeyde olmadığını, erkeklerle aynı düzeye geldiğinde Ülkenin gayri safi milli hasılanın yüzde 20 – 25 düzeyinde artacağını söyledi.

DİDİM - Türk toplumunda çok fazla girişimci çıktığını fakat mantık olarak gelişmiş dünya ile farklılıklar olduğunun altını çizen Erbaş, küçük küçük ve başkasının yaptığı işleri yapan girişimlerin ağırlıkta olduğunu belirtti. Girişimciliğin; başkaları ile aynı şeyleri yapanlar, başkalarının yaptığı işi farklılaştırarak yapanlar ve başkasının yapmadığını, yapamadığını yapanlar olarak üç alanda değerlendirilebileceğini dile getirdi. “Kıymetli olan da başkalarının yapamadığını yapmaktır” dedi. İşletmelerin girişken olmaktan girişimci olmaya doğru evrilmesi gerektiğini söyledi. Bunun için de girişimciliği özendirecek iklime ihtiyaç duyulduğunun altını çizdi.

Erbaş sözlerini şöyle sürdürdü; “Önemli icatların, buluşların çok büyük kısmını gelişmiş toplumlar yapıyor. Çünkü orada çok daha özgür, eşitlikçi, yarışmacı bir ortam var. Her şeyden önemlisi farklı olanı bastırmayan, öne çıkaran, inovasyon yapmasına imkân tanıyan bir sitem var. Maalesef bu anlamda arzu ettiğimiz yerde değiliz. Ailelerin yaklaşımı ve eğitim politikasından başlayarak birtakım şeylerin değişmesi lazım. Kültürel değişimle beraber toplumsal değişime ve eğitim siteminde değişime ihtiyacımız var. Farklı olanı kendimize benzetmeden; sorgulayan, şüphe eden, merak eden nesiller yetiştirmemiz lazım. Eğitim sistemimiz buna uygun değil. Her çocuk bir ailede o ailenin kendi doğru ve yanlışlarını öğreniyor. Elbette bunu doğru yapan ve doğru öğreten aileler olabilir. Ama genel olarak baktığınızda buradan girişimci çıkmıyor. Aksi halde gelişmiş dünya seviyesinde olurduk. Örneğin 2. Dünya savaşından sonra Avrupa’ya giden yurttaşların çocukları, arkadan gelen nesiller orada başarılı işler yaptılar.

Aslında hepimiz konforlu, güzel bir hayat yaşamak istiyoruz. Hedefler ortaya koyuyoruz. Ama gereklerini yerine getirmiyoruz. Bir türlü o hedefe ulaşamıyoruz. Kültürel yapı, eğitim sistemi ve genel yönetim sistemi buna uymuyor. Eşitlik, özgürlük, farklı olana saygı olmadığı müddetçe bu ortam gelişmiyor. 2011 yılından bu tarafa üç- üç buçuk milyon Suriyeli mülteci kabul ettik. Almanya da bu süreçte 1 milyon mülteci kabul etti. Ama onlar mesleklerine, yaşına, yeteneklerine göre kriterlere tabi tutarak kendi ihtiyacı olan bir milyon insanı aldı. İyi üniversitelerimizde okuyan yetişmiş insanlar nereye doğru gitmeye çalışıyor? Batının emperyal durumunu bildiğimiz ve tasvip etmediğimiz halde herkes yönünü Avrupa’ya çevirmiş durumda. Buna sebep olan ortam; demokrasi, özgürlük, hukukun çalışması ile oluşuyor. Oluşturdukları ortam iyi olanı çekiyor. Daha iyi nitelikte olanı da transfer ediyorlar. Zeki olanı alıyor ve kendileri için çalıştırıyorlar. Yoksa kimse batının kara kaşına kara gözüne hayran değil. Dünyada yapılan çalışmalarda çocukların yüzde 3 ila 5’i olağanüstü zeki çocuklardan oluşuyor. Ama biz kendi eğitim sistemimizde tekdüze bir kalıbın içine sokuyoruz. Büyük kısmını mahvediyoruz. Bir kısmı da -sistem onu öldürmemişse- bir şeyler yapabiliyor. Eğitim siteminin değişmesi ve kültürel olarak bir dönüşüm olması gerekiyor ki iyi girişim ortaya koyabilelim.

Dünyayı girişimciler, yeni icatları, buluşları yapanlar değiştiriyor. Ülkeleri zengin yapanlar onlar. Amerika’yı Amerika yapan sadece parası değil, bu buluşları ve icatları yapan insanlar. Tek başına bir şirketin değeri Türkiye’nin gayri safi milli hasılasından büyük. Böyle onlarca şirket var. Emanuel Kant “aydınlanma insanın aklını kullanmaya cüret etmesiyle başlar” diyor. Biz de yeni girişimler, farklı fikirler ortaya koyamazsak yerimizde sayacağız”

Bayramdan sonra düzenli toplantılarla bir araya gelerek girişimciliğin artması için etkinlikler yapmak istediklerini ifade eden Erbaş “Bu anlamda toplumu bilinçlendirmeye katkı sunacak çalışmalarımız olacak. Sizden aktif katkı ve öneriler bekliyoruz. Önerilerinizi imkanlar çerçevesinde hayata geçireceğiz. Bir kişi bile olumlu etkilense bir fikir inşa etse veya işinde bir değişikliğe gitse kıymetli. Girişimciler, farklı fikirleri olanlar, cesur olanlar çok önemli” dedi.  

Erbaş’tan sonra söz alan Kadın Girişimciler Kurulu İl İcra Komitesi Temsilcisi Nuran Aslan Kadın Girişimciler Kuruluyla fikir alışverişinde bulunmak üzere birkaç kez bir araya geldiklerini ve proje başlıkları oluşturduklarını hatırlatarak başladığı konuşmasında “Girişimci olmaya yatkın insanları da bu platforma dahil edip onların önünü açmak amacındayız. Fikri olan ama uygulamaya geçirememiş birçok kadın olduğunu düşünüyoruz.  Kadınların daha nitelikli işler yapması için önlerini açmak üzere birkaç başlık altında topladığımız, bu sene içerisinde hayata geçirmeyi planladığımız projelerde görev dağılımı yaptık, kimlerden destek alabiliriz belirledik. Amacımız bu ağı olabildiğince genişletmek. Kurulumuz 21 kişi ama kurula dahil olmak isteyen, projelerde rol almak isteyen kim varsa dahil etmek adına kurul üyelerimizden katkı bekliyoruz. Bu iş ekip işi, gönüllülük işi. Hepinizin desteğini bekliyoruz” dedi. Kurulun TOBB Aydın Girişimciler Kurulunun bir parçası olduğunu, başlatılan bir projenin İl’e, bölgeye ve hatta TOBB’a kadar gidebildiğinin altını çizdi.

Genç Girişimciler Kurul İl İcra Komitesi Temsilcisi Hüseyin Anıl Genç katılımcılar teşekkür ederek başladığı konuşmasında Genç Girişimciler Kurulu ile zaman zaman bir araya geldiklerini, tespitler yaptıklarını söyledi. Belirlediğimiz başlıklarda girişimcilik özelinde; düzelterek geliştirerek, iyileştirerek neler yapabiliriz, konuya buradan bakacağız. Faaliyetlerin içinde bulunan, kendini bu kurula ait hisseden, kurula katkı sunmak isteyen girişimcilerle bir yapı oluşturacağız. Girişimde bulunmak isteyip yol arayışında olanlarında ilk durak noktası olacak bir yapı haline gelmek istiyoruz” dedi.  

Toplantıda katılımcılar; girişimciliğin kolaylaştırılması, rekabeti bozan koşulların düzeltilmesi, üretimde ve tasarımda marka değerinin artırılması, yatırım danışmanlığı da sunabilecek girişimci ofisi kurulması, yerel işletmelerin korunması için kurumsal işletmeleri sınırlandırabilecek yasal mevzuat değişiklikleri, yapılacak faaliyetlerin etkin tanıtımı ve erişimin kolaylaştırılması adına proje önerilerini paylaştı.

Aydın HABERİ

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve aydinyeniufuk.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.