Rıdvan Eşin
Esnaf Odaları Bidliği
Aydem
Rıdvan Eşin

Başak Koleji küresel iklim değişikliğine Dikkat Çekiyor!

EĞİTİM (YUG) - Haber Merkezi | 01.09.2021 - 17:49, Güncelleme: 01.09.2021 - 17:49 2685+ kez okundu.
 

Başak Koleji küresel iklim değişikliğine Dikkat Çekiyor!

İnsan faaliyetlerinden kaynaklanan küresel iklim değişikliği ve habitat yıkımı nedeniyle dünya her geçen gün farklı bir krizle yüz yüze kalmaktadır.

AYDIN - İnsan faaliyetlerinden kaynaklanan küresel iklim değişikliği ve habitat yıkımı nedeniyle dünya her geçen gün farklı bir krizle yüz yüze kalmaktadır. İklim değişikliğinin etkilerinin ne kadar büyük olacağı kestirilemiyor. Tatlı su kaynaklarının azalmasına, yiyecek maddelerinin yetiştirilmesinde sıkıntılar yaşanmasına ve sel, fırtına ve sıcak hava dalgaları nedeniyle görülen can kayıplarının artmasına neden olabilir. Dünya ısındıkça daha fazla su buharlaşıyor ve havadaki nem miktarının artmasına yol açıyor. Bu da bazı bölgelerin daha yoğun yağmur alacağı, bazı yerlerde ise daha fazla kar yağışının görüleceği anlamına geliyor. Bununla birlikte, sıcak geçen yaz aylarında özellikle denizden uzak kesimlerde kuraklık riski de artabilir. Fırtına ve yükselen deniz seviyesi nedeniyle daha fazla sel ve su baskını vakalarında artış bekleniyor. Ancak tüm bu beklentilerin bölgelere göre farklılık göstereceği tahmin ediliyor. Son aylarda ülkemizde yaşadığımız sel felaketleri, yangınlar ve bunların sonucunda ekosistemin gördüğü zararlar gerçeklerle yüzleşmeye başladığımızın göstergesi. Doğanın dengesini bozmanın bedelini ödemeye başlamakla birlikte elimizden geleni yapmak için kalan zamanı iyi değerlendirmek de görevimiz. Özellikle de biyolojik çeşitliliği sağlayan arıların yangın sonrası rolü de büyük. Arılar, çiçekler arasında dolaşırken gerçekleştirdikleri tozlaşma ile bitkilerin üremesini ve çeşitliliğini sağlıyorlar. Tozlaşma olarak adlandırılan bu sürecin %80’i bal arısı ve diğer yaban arıları tarafından gerçekleştiriliyor. Arılar, diğer böcek türleriyle birlikte biyolojik çeşitliliğin devamını sağlıyorlar. Bir başka deyişle arıların olmadığı bir dünya düşünmek mümkün değil. Ama maalesef ki gerek tarım sektöründe kullanılan pestisit, gerekse iklim değişikliği sebebiyle yok olmakla karşı karşıya. Ünlü fizikçi Albert Einstein da daha önce arıların ekosistemdeki önemini "İnsanlık arılar olmadan sadece 4 yıl hayatta kalabilir" diyerek vurgulamıştı. Görünen o ki iklim değişikliğiyle mücadele, bu yüzyılda insanlığın önündeki en büyük zorluklardan birisini oluşturuyor. Aslında bilimsel çalışmalar yıllardır bu senaryoları bizlere anlatmaktaydı ama insan başına gelmeden bazı şeylerin farkına varamıyor çoğu zaman. Artık şu bir gerçek ki su kullanımı, tarım ürünleri tüketimi konusunda şimdiye kadarki alışkanlıklarımızdan vazgeçme zamanı. Konuyla ilgili açıklamalarıyla hassasiyetin artması gerektiğini söyleyen Başak Koleji Anadolu Lisesi Biyoloji Bölüm Başkanı Nazan ACAR: “Bizler Başak Koleji Anadolu Lisesi Biyoloji Öğretmenleri olarak sene içerisinde öğrencilerimizle birlikte her zaman olduğundan çok daha fazla çalışacağız. Bu bağlamda öğrencilerimizle yapacağımız çalışmalar adına yaptığımız toplantılarda belirli çalışma alanlarını kapsayan faaliyet planımızı düzenledik. Tarım ürünlerinin etkili kullanımı adına farkındalık oluşturmak için tohum biriktirme ve ağaç dikme çalışmaları, Geç kalmadan su tüketimi adına farkındalık yaratmak için su ayak izi projesi, Sosyal gönüllülük projeleri kapsamında WWF, TEMA gibi kuruluşların yardım kampanyasına destek olmak, Ekolojik denge konusundaki duyarlılığı arttırmak adına arıların ekosistemdeki önemi ve arı yetiştiriciliği bilgilendirme platformları yapacağımız çalışmalar arasındadır. Ne yapabiliriz sorusunun cevabı hiçbirimize çok uzak değil. Hemen yanımızda duran cep telefonundan bu konuyla ilgili cevapları bulmak kolay ancak esas olan uygulamak. Kaybettiklerimiz çok fazla ve daha fazlasına izin vermemek için ne gerekiyorsa yapmak şart.”  diyerek bireysel ve topluluk halinde tüm toplumlarda iklim krizini önlemeye yönelik yapılabileceklere dikkat çekti. Atatürk der ki: “Gençliği yetiştiriniz. Onlara bilim ve kültürün olumlu fikirlerini veriniz. Geleceğin aydınlığına onlarla kavuşacaksınız.”
İnsan faaliyetlerinden kaynaklanan küresel iklim değişikliği ve habitat yıkımı nedeniyle dünya her geçen gün farklı bir krizle yüz yüze kalmaktadır.

AYDIN - İnsan faaliyetlerinden kaynaklanan küresel iklim değişikliği ve habitat yıkımı nedeniyle dünya her geçen gün farklı bir krizle yüz yüze kalmaktadır. İklim değişikliğinin etkilerinin ne kadar büyük olacağı kestirilemiyor. Tatlı su kaynaklarının azalmasına, yiyecek maddelerinin yetiştirilmesinde sıkıntılar yaşanmasına ve sel, fırtına ve sıcak hava dalgaları nedeniyle görülen can kayıplarının artmasına neden olabilir.

Dünya ısındıkça daha fazla su buharlaşıyor ve havadaki nem miktarının artmasına yol açıyor. Bu da bazı bölgelerin daha yoğun yağmur alacağı, bazı yerlerde ise daha fazla kar yağışının görüleceği anlamına geliyor. Bununla birlikte, sıcak geçen yaz aylarında özellikle denizden uzak kesimlerde kuraklık riski de artabilir. Fırtına ve yükselen deniz seviyesi nedeniyle daha fazla sel ve su baskını vakalarında artış bekleniyor. Ancak tüm bu beklentilerin bölgelere göre farklılık göstereceği tahmin ediliyor.

Son aylarda ülkemizde yaşadığımız sel felaketleri, yangınlar ve bunların sonucunda ekosistemin gördüğü zararlar gerçeklerle yüzleşmeye başladığımızın göstergesi. Doğanın dengesini bozmanın bedelini ödemeye başlamakla birlikte elimizden geleni yapmak için kalan zamanı iyi değerlendirmek de görevimiz.

Özellikle de biyolojik çeşitliliği sağlayan arıların yangın sonrası rolü de büyük. Arılar, çiçekler arasında dolaşırken gerçekleştirdikleri tozlaşma ile bitkilerin üremesini ve çeşitliliğini sağlıyorlar. Tozlaşma olarak adlandırılan bu sürecin %80’i bal arısı ve diğer yaban arıları tarafından gerçekleştiriliyor. Arılar, diğer böcek türleriyle birlikte biyolojik çeşitliliğin devamını sağlıyorlar. Bir başka deyişle arıların olmadığı bir dünya düşünmek mümkün değil. Ama maalesef ki gerek tarım sektöründe kullanılan pestisit, gerekse iklim değişikliği sebebiyle yok olmakla karşı karşıya. Ünlü fizikçi Albert Einstein da daha önce arıların ekosistemdeki önemini "İnsanlık arılar olmadan sadece 4 yıl hayatta kalabilir" diyerek vurgulamıştı.

Görünen o ki iklim değişikliğiyle mücadele, bu yüzyılda insanlığın önündeki en büyük zorluklardan birisini oluşturuyor. Aslında bilimsel çalışmalar yıllardır bu senaryoları bizlere anlatmaktaydı ama insan başına gelmeden bazı şeylerin farkına varamıyor çoğu zaman. Artık şu bir gerçek ki su kullanımı, tarım ürünleri tüketimi konusunda şimdiye kadarki alışkanlıklarımızdan vazgeçme zamanı.

Konuyla ilgili açıklamalarıyla hassasiyetin artması gerektiğini söyleyen Başak Koleji Anadolu Lisesi Biyoloji Bölüm Başkanı Nazan ACAR:

“Bizler Başak Koleji Anadolu Lisesi Biyoloji Öğretmenleri olarak sene içerisinde öğrencilerimizle birlikte her zaman olduğundan çok daha fazla çalışacağız. Bu bağlamda öğrencilerimizle yapacağımız çalışmalar adına yaptığımız toplantılarda belirli çalışma alanlarını kapsayan faaliyet planımızı düzenledik.

Tarım ürünlerinin etkili kullanımı adına farkındalık oluşturmak için tohum biriktirme ve ağaç dikme çalışmaları,

Geç kalmadan su tüketimi adına farkındalık yaratmak için su ayak izi projesi,

Sosyal gönüllülük projeleri kapsamında WWF, TEMA gibi kuruluşların yardım kampanyasına destek olmak,

Ekolojik denge konusundaki duyarlılığı arttırmak adına arıların ekosistemdeki önemi ve arı yetiştiriciliği bilgilendirme platformları yapacağımız çalışmalar arasındadır.

Ne yapabiliriz sorusunun cevabı hiçbirimize çok uzak değil. Hemen yanımızda duran cep telefonundan bu konuyla ilgili cevapları bulmak kolay ancak esas olan uygulamak. Kaybettiklerimiz çok fazla ve daha fazlasına izin vermemek için ne gerekiyorsa yapmak şart.”  diyerek bireysel ve topluluk halinde tüm toplumlarda iklim krizini önlemeye yönelik yapılabileceklere dikkat çekti.

Atatürk der ki: “Gençliği yetiştiriniz. Onlara bilim ve kültürün olumlu fikirlerini veriniz. Geleceğin aydınlığına onlarla kavuşacaksınız.”

Aydın HABERİ

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve aydinyeniufuk.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.