İhaleler saraya mı bağlanacak?

AYDIN- Toker, her ne olursa olsun “mali saydamlık” prensibi gereği hesap dökümünün seçmenin hakkı olduğunu belirtti.

Toker’in iddiasına göre, saray iktidarı, İstanbul ve Ankara’da çeyrek asır sonra kaybetmesinin şokuyla “hile ve usulsüzlük” iddiasına sarılırken, Saray’da alternatif planlar için hazırlıklar başladı.

Çiğdem Toker, Sözcü’deki köşe yazısında, seçim yenilgisini ağır kılan faktörün, İstanbul ve Ankara’nın AKP nezdinde kamusal mali kaynakların dağıtım merkezi olmasından dolayı hayati önemde olduğuna dikkat çekti.

“25 yılın bilançosunun halkla paylaşılması hem borç hem ödevdir”

25 yıllık yönetimlerin onbinlerce ihale, yüz milyarlarla ifade edilebilecek kamu kaynakları ve bunları harcama yetkisi, kamu hizmetlerinin ticarileştirilmesiyle birlikte beslenip palazlanan ağlar anlamına geldiğini belirten Toker, “mali saydamlık” ihtiyacından söz etti:

“Seçim sonuçları kesinleştiğinde 25 yılın bilançosunun çıkarılarak halkla paylaşılması yerel yöneticiler için hem borç hem de ödevdir.

Kolilenmiş erzak alımı ihalelerinden, kentlerin sokaklarının otopark için kiralanışı, cemaat ve tarikatlerce oluşturulan yapılara sağlanan ayni desteklerden, bu destekler için açılan sayısız ihaleye kadar yapılan ölçüsüz ve kurumları zarara uğratan harcamaların hesabının sorulmasını bekleyen çok seçmen var.”

“Belediyelerin ihalelerinin onayını Saray’a bağlama” genelgesi

Tayyip Erdoğan’ın seçimlerden kısa bir süre önce sarf ettiği “Alsalar da yürütemeyecekler. Oradaki personelin maaşını dahi ödeyemeyecekler” sözlerini hatırlatan Toker, İçişleri Bakanlığı’nın bu doğrultuda bir genelge hazırladığını ileri sürdü:

“Partili Cumhurbaşkanlığı sistemi bu ‘vesayet’in çizgilerini kalınlaştırdı kuşkusuz. Dahası bugünlerde İçişleri Bakanlığı bünyesinde bir genelge hazırlığından söz ediliyor. Belli bir tutarın üzerindeki ihalelerin onay makamını cumhurbaşkanı olarak belirleyen bir değişikliğin hazırlığı yapılıyormuş. Böylece muhalefete geçecek yerel yönetimlerdeki yatırımlar söz konusu olduğunda karar süreçlerinde yetki (örneğin falanca değil filanca müteahhidi seçme) Beştepe’ye ait olacak. 17 yıldır kamu kaynaklarının dağıtım tarzı bu tip ‘önlemlere’ şaşırmayı anlamsız kılıyor olabilir.”

Hesap dökümünü öğrenmek seçmenin hakkı!

Her ne olursa olsun bugüne kadar harcanan vergilerin nereye, nasıl dağıtıldığı sorusunun yaşamsal önem taşıdığını, belediyeleri borç batağına sokan harcamaların herkesin kolayca ulaşabileceği bir biçimde hazırlanması gerektiğini ifade eden Toker, yazısını şöyle bitirdi:

“Demokrasi adına kıymet taşıyacak böyle bir veri tablosu, devir teslimden sonra yapılması gereken öncelikli hizmetler arasında yer alıyor. Üstelik başkanların artık umutlanmak isteyen milyonlarca seçmen açısından hak edilmiş bu beklentiyi hayata geçirmek için Anadolu Ajansı’na ihtiyacı da bulunmamaktadır.”