Erdoğan: Alsan ne olur almasan ne olur
Erdoğan'ın konuşmasından satır başları:
İnovasyon haftasının ülkemiz için hayırlara vesile olmasını diliyorum. Bu etkinliğe katkı veren herkese şahsım ve milletim adına teşekkür ediyorum. Türkiye'nin ilk inovasyon geliştirme programına bu yıl 488 şirketimiz başvurdu. Bu yıl her kategoriden 3 firmamıza ödüllerini verdik.
İş dünyası ile inovasyon arasında bir köprü oluşturmak için oluşturulan İvona Kulüp'e de teşekkürlerimi iletiyorum. Önümüzde 2023 hedeflerimiz var. Türkiye'yi bugüne getiren politikalar çok önemliydi ama çıtayı yükseltmek mecburiyetindeyiz. Elbette üretmeye devam edeceğiz ama artık yenilikçi işlere doğru kaydırmak zorundayız. Ürettiğimiz işlerin tasarımını kendimizin yapması, çok önemlidir. Bunun için de araştırve ve geliştirmeye çok önem vermeliyiz.
"HEDEFİMİZ 2023 YILINA KADAR AR-GE'YE AYRILAN PAYI YÜZDE 3'E YÜKSELTMEK"
Eğitim-öğretim alanında çok ciddi sorunlarımız bulunuyor. Bu dönem kültürle birlikte, eğitim-öğretim üzerinde duracağımız en önemli konu olacaktır. Güney Kore ve Japonya inovatif ürünleri öne çıkararak, kendilerine yeni pencereler açıyorlar. Türkiye'nin daha kararlı adımlar atması gerekiyor. Hedefimiz 2023 yılına kadar AR-GE'ye ayrılan payı yüzde 3 düzeyine yükseltmektir.
"ÜNİVERSİTELERİMİZİ HER ALANDA DESTEKLEMELİYİZ"
81 vilayetimizin tamamında üniversitemiz var. Eğitim öğretimini ulaşamayanların ayağına götürme operasyonunu gerçekleştirdik. Benim Muş'taki Ardahan'daki vatandaşlarımın İstanbul'a gelme imkanları yoktu ama bu operasyonla üniversiteleri oraya götürdük. Üniversitelerimizi her alanda desteklemeliyiz. Dünya çapında tanınan en az 10 küresel markamızın bulunması lazım.
Ülkemizde doğmuş, büyümüş, daha sonra çalışmalarını yurt dışında sürdürmüş kişilerin başarılarına şahit oluyoruz. Aynı başarıları Türkiye'de de yapmaları için altyapı çalışmalarımız sürüyor. Türkiye'nin bir kez daha sınıf atlatacak başarılara imza atacağımıza inanıyorum.
"RUSYA VE İRAK TEK KAYNAĞIMIZ DEĞİL"
Türkiye, zengin enerji kaynakları olan bir ülke değil. Tam tersine bu bakımdan dışa bağımlıyız. İşte Rusya ile yaşadığımız son sıkıntıda ilk akla gelen, herkesi endişeye sevk eden mesele, doğalgaz konusu oldu. Niçin? Çünkü ısınmada ve elektik üretiminde büyük ölçüde doğalgaz kullanıyoruz. Burada şu hususun altını özellikle çizmek istiyordum. Evet petrolümüzün yüzde 90 buçuğunu, doğalgazımızın da yüzde 98 buçuğunu dışarıdan alıyoruz. Doğalgazda en büyük tedarikçimiz Rusya, ham petrolde ise Irak'tır. Ama her iki ülke de tek kaynağımız değildir.
Şunu da herkesin bilmesi lazım. Türkiye bir kabile devleti değildir. Biz sınırlarımız üzerinde, egemenlik haklarımız üzerinde operasyon yapanlara karşı gerekli uyarılarımızı daha önce yaptık. Bir değil, iki değil, üç değil, bu uyarılar hep yapıldı ama bütün bunlara rağmen bu gelişme ne yazık ki böyle bir neticeyi doğurmuştur.
TÜRK AKIMI DURDURULDU İDDİASINA YANIT
Rusya ile aramızdaki sorunların doğalgaz, Akkuyu Nükleer Enerji Santralı gibi projelere yansıyacağına dair henüz bir işaret yok. Kamuoyunda Türk Akımı Projesi'nin Rusya tarafından durdurulduğu yönünde haberler çıkıyor. Değerli kardeşlerim, bir defa bu yalan yanlış haberlere inanmayın. Tam aksine Türk Akımı, taleplerimizin karşılanmaması sebebiyle bir süredir tarafımızdan rafa kaldırılmış bir projedir. Bunun doğrusunu bilmeniz lazım. Dolayısıyla burada da yaşanan son olaylardan kaynaklanan herhangi bir olumsuz durum söz konusu değildir. Buna rağmen biz Rusya'nın krizi tırmandırma üslubunu ve yöntemlerini asla tasvip etmiyoruz. Şu anda biz onların diliyle de konuşmuyoruz. Biz, diplomatik dille konuşuyoruz. Bu konuda sabırlıyız. Biz milliyiz, biz yerliyiz ve bu ülke bu konuda ne zaman, nasıl, neyi konuşacağını da çok iyi bilir.
ALSAN NE OLUR ALMASAN NE OLUR?
Krizi tırmandırma yöntemlerini tasvip etmiyoruz. Biz onların dili ile konuşmuyor. Bu ülke ne zaman ne yapacağını çok iyi bilir.
Şimdi burada kalkıp da gıda noktasında her taraf Rusya'ya yaptırım uygularken, Türkiye olarak biz yaptırım uygulamadık. Biz yine bütün gıda ürünlerini, vesairelerini gönderdik. 'Niye gönderiyorsunuz' dediklerinde de dedik ki; 'bizim stratejik ortağımızdır, onun için gönderiyoruz.' Şimdi bakıyorsunuz ki tekstilde filan vesaire oralarda da 'biz Türk malı tekstil ürünlerini almıyoruz.' Şimdi bunların hepsi duygusal şeylerdir. Türkiye sizin bu, velev ki 1 milyar dolarlık ithalatınız olsun, bunlarla yıkılacak bir ülke değildir. Alsan ne olur almasan ne olur? Başka kapılar, başka kaynaklar çıkar. Şu anda onlar da çıkıyor zaten.
MUFALEFET PARTİLERİNE TEPKİ
Utanmasalar Rusya'nın yanında olacaklar.
Böyle bir zamanda ülkenin siyaseti bir olamazsa beraber olamazsa, ne zaman beraber olacak?