EFELER – Aydın Efeler ilçesindeki Şevketiye Çay Bahçesi’nde gerçekleşen anma programına; AK Parti Aydın Milletvekili Ömer Özmen, Efeler Belediye Başkanı Anıl Yetişkin, İncirliova Belediye Başkanı Aytekin Kaya, Efeler Belediye başkan aday adayı Burak Pehlivan, Aydın Şoförler Odası Başkanı Semih Özmeriç, İYİ Parti Aydın İl Başkanı Ahmet Ertürk, Efeler Ziraat Odası Balkanı Mehmet Kendirlioğlu, çeşitli siyasi partilerin ilçe başkanları ve Efeler Şehiriçi Özel Halk Otobüsleri Yönetim Kurulu Başkanı Nahit Atan’ın yanı sıra çok sayıda davetli katıldı.

Mevlit programının ardından katılımcılara geleneksel keşkek ikram edildi. Programda birlik ve beraberlik mesajları verildi.

"SÜRGÜN, BİR TRAJEDİNİN DEĞİL, DİRENİŞİN ADIDIR"

Programda konuşan Aydın Kuzey Kafkas Kültür Derneği Başkanı İbrahim Eker, 21 Mayıs 1864’ün, yalnızca bir tarih değil; bir halkın hafızasında silinmez bir iz bıraktığını ifade etti. Eker konuşmasında şu ifadelere yer verdi:

"Çarlık Rusya’sının işgal politikaları sonucunda Kafkasya, 101 yıl süren savaşın ardından Çerkessiz bırakıldı. 1864’te Karadeniz’in kanlı kıyılarına uzanan yol, sadece bir göç değil, bilinçli bir soykırımdı. Açlık, hastalık ve denizlerde boğulma gibi ağır koşullarda binlerce Çerkes hayatını kaybetti. Ancak biz, köküyle toprağa direnen o ağacın yeniden filizlenen dallarıyız."

Eker, Çerkes kültürünün sürgün coğrafyalarında Xabze başta olmak üzere güçlü bir direnişle yaşatıldığını belirtti. "Sürgün artık sadece geçmişin acısı değil, geleceğin sorumluluğudur. Meyve vermek, belleği taşımaktır." diyerek kimlik ve kültür vurgusu yaptı.

“UNUTMAYACAĞIZ, UNUTTURMAYACAĞIZ”

Çerkes Soykırımı’nın insanlık tarihine kara bir leke olarak geçtiğini ifade eden Eker, şunları kaydetti; “Bir daha böyle acıların yaşanmaması dileğiyle, sürgün yollarında ve mücadele sürecinde hayatını kaybeden tüm atalarımızı rahmet ve minnetle anıyoruz. Çerkes Soykırımı’nı ve Sürgününü ’nü asla unutmayacağız, unutturmayacağız”

“TARİHİ UNUTMAYIN, ADALETİ SAHİPLENİN” ÇAĞRISI

Etkinlik süresince günün anlam ve önemini vurgulayan konuşmalar yapıldı. Program boyunca tarihî hafızayı canlı tutmanın ve toplumsal bilinç oluşturmanın önemi üzerinde duruldu.

Ayrıca, 21 Mayıs’ın yalnızca bir yas günü değil; insan hakları, tarihsel adalet ve barış için farkındalık günü olduğuna dikkat çekilerek, Çerkes Soykırımı ve Sürgünü’nün uluslararası alanda tanınması çağrısı yinelendi. Etkinlik, geçmişle yüzleşmenin ve kültürel direnişin sembolü olarak hafızalarda yer etti.