“Türkiye'nin bekaası sözkonusu olduğunda girdiğimiz mücadeleleri kazanmak ya da kaybetmek olarak görmeyiz. Ülkücü hareketi yeniden diriltmek için tek tek isimlerin önemi yoktur, o ırmağa akan yüreklerin hedefi vardı.

Biz gizli ve kirli senaryoların bozulması için kararlıyız.

Bu millet artık her şey bitti denilen anlarda hiçbir şeyin bitmediğini, en son Türk bitti demeden hiçbir şeyin bitmeyeceğini defalarca kanıtlamıştır. Ne mutlu Türk'üm diyene.

Üstü kurul delegelerimizin, kimse üstünde değildir. Gerekli imzalar toplandığı takdirde, hiçbir yargı merciine müracaat etmeden imzaların geçerli olacağını düşünüyoruz.

Türkiye'nin hiçbir yerinde ne Sayın Bülent Arınç'la, ne Sayın Abdullah Gül'le ne de başka bir siyasetçiyle bir araya gelmedim. Herhangi bir görüşme yapmadım. Bu iddianın tarafımdan yalanlanmasına rağmen devam etmesini şaşkınlıkla karşıladığımı belirtmek isterim. Partimize mensup siyasetçiler dışında hiç kimseyle siyaset konuşmadım.

HER TÜRLÜ SORUMLULUĞU ALMAYA HAZIRIZ

Ben ve arkadaşlarım ülkücü iradenin üstümüze yükleyeceği sorumluluğu almaya hazırız. Aday olan tüm arkadaşlarıma başarılar diliyorum. Olağanüstü kongre yapılırsa, seçimli kongreye gideceğiz."