Doğal afetler kaderimiz değildir

AYDIN  – 17 Ağustos Depremi’nin yıl dönümü dolayısıyla bir açıklama yapan Hasan Kuru, depremle ilgili şöyle konuştu:

“Gönül isterdi ki modern toplum olabilmenin gereklilikleri olan ilim, fen ve tekniğe uygun çağdaş bir yaşam biçimini geçmişten günümüze uygulama yöntem ve organizasyon yeterliliğine sahip olabilseydik. Bu şekilde doğal afetlerden doğan acı anılarımızı ortadan kaldırabilirdik.

Yer kürenin kadim mesleklerinden ve mühendislik disiplinlerinin temellerinden birini oluşturan Jeoloji Bilimi, modern toplumlarda, ülkelerin refah seviyesini artıran ve temel afet güvenliğini sağlayan önemli bir mühendislik disiplinini teşkil etmektedir. Gerçek anlamda modern toplumların ekonomik ve sosyal yaşantılarını, refah ve güvenliğini sağlayan jeoloji bilimi ülkemizde göz ardı edilmektedir.

Ülkemizdeki doğal olayların, doğal afetlere dönüşmesi yönünden gelinen noktada, jeoloji bilimi yeterince değerlendirilememektedir. Her türlü yasa ve yönetmeliğe rağmen yapı güvenliğini oluşturma konusunda, çoğu belediye ve yapı denetim firmalarında, uygulama ve proje kontrol amaçlı jeoloji mühendisleri istihdam edilmemekte ve doğru yapı tasarımı ve yapı güvenliğinin zeminden başladığı göz ardı edilmektedir.”

Yeni yapılaşmalardaki denetime vurgu yapan Kuru, şunları söyledi:

“Çok dar bazı çıkar guruplarına rant aktarma amacı taşıyan, farklı meslek disiplinlerin katkı ve katılımından uzak, mesleki şoven anlayışla düzenlenen, Jeoloji Mühendislerinin deprem ve zemin etütleri konusunda bilgi birikimini görmezden gelerek açık yargı kararları ile idari düzenlemelerinin yok sayılarak düzenlenmiş ve çok sayıda eksik ve/veya yanlış düzenlemeyi de içeren Türkiye Deprem Yönetmeliğindeki eksikliklerin acilen giderilerek, mesleki bilgi birikimi ve ehliyetin gözetilmesinin sağlanması kaydıyla, ülkemiz insanının, kamu güvenliğinin korunması hayati önem arz etmektedir.

İş bilenin düsturuyla, bilimsel konuların, belli çıkar guruplarının rantına kurban edilmesinin, yerbilimleri özelinde yapı güvenliği ve doğal afetler nezdinde vatandaşlarımızın can ve mal güvenliğini tehlikeye attığı hususunda, Cumhurbaşkanımız, bakanlarımız ve milletvekillerimizin konuyu düzeltir yönde adımlar atacaklarına hiç şüphemiz yoktur.”