15 yıllık AKP hükümeti döneminde, devletin bakmakla zorunlu olduğu insanlarımızdan sürekli sıfırı tüketecek kadar aldığını ifade eden vekil adayı, bunun kendisinin içini acıtan bir zorbalık olduğunu söyledi. Haklı görülmesi gereken halkın, işin başından haksız ve borçlu görülmesinin, devletten korkan ve ürken, sindirilmiş bir toplum yapısının oluşturduğunu, üretmeyen bir devletin, tüketen toplum anlayışına mahkûm ettiği, halkından olmayan varlığını da istediğini, elini halkın cebinden çekmediğini söyledi.

Bu durumu ve haksızlıkları gören CHP’nin, seçim programına aldığı sosyal politikalarından bahseden Demir, CHP iktidarında; mağdur halk kalmayacak dedi. Devlete ödediğinin karşılığını alacağını, insanca yaşama hakkına kavuşacağını, bu kaynakları da AKP hükümetinin yandaşlarına aktardığı, hortumladığı paraları geri alarak ve aktarmayı önleyerek halka vereceğini söylerken; emeklilerin mağduriyetinin çekilmez hal aldığını, emeklileri iki ikramiye maaş ile sevindireceklerini kaydetti.

Demir, "Emekli olduktan sonra insanca yaşamayı hak edenlerin açlıktan öldüklerini hatırlatan Demir, şöyle devam etti; Emekliler, işçiler ve çalışamayan işsizler, bankalara ve kredi kart borçlarına hükümet tarafından mahkûm edilerek, bu bataklığa sürüklenmektedirler.

Sosyal devlet olgusunu yaratacak CHP; devletin bu borçları garanti altına alarak, halkın rahat bir nefes almasını sağlayacaktır.

Çalışanların intibak yasası ile maaşların belli bir standart yapılanmaya getirilerek, haksızlıkların ortadan kaldırılacak, 2019’u kazasız belasız geçecek olan halkın iktidarının parlamentosunda; milletvekili olduğunda mecliste bu vaatlerin takipçisi olacağım.

 CHP’nin iktidarında Cumhuriyet ve devrimlerinin yaşatılacağını, demokrasinin ve onun teminatı olan laik yapıyı yeniden kazanımlar arasına kavuşturulacağını, olmazsa olmaz görülen tüm zorlukları aşarak, laik demokratik bilimsel bir eğitim sistemine kavuşacak öğrencilerin aynı zamanda kardeşlik duygularının pekişmesi için, din baskısının ve objesinin eğitimden arındırılacaktır" dedi.

Bu ülkede azınlıkların yani gayrimüslimlerin, inanç farklılıklarının toplumu olan Alevilerin; AKP hükümetinin baskı ve tutumu ile yaşamlarının, inançlarının ve kültürel yapılarının devamında zorluklar yaşadıklarını vurgulayan Demir, inançlarını özgürce yorumlayamayan toplumların da tek din, tek kültür ve tek yöneten sistemine doğru götürülmeye çalışılan Türkiye de zoru yaşadıklarını görmekteyiz. Bu durumun vahim bir hal aldığını söyleyen demir, ülkemizin dış ülkeler arasında giderek yalnızlaştığını, ülkemizin politika ve ekonomik ilişkiler içinde olmaya çalıştığı ülkeler, son zamanlarda neredeyse Müslüman ve üçüncü dünya devletlerinin dışında kalmadığını dikkatle izlediğini belirterek sözlerine son verdi.