Atabay rest çekti

AYDIN- Başkan Atabay, bugün yaptığı yazılı açıklamasında, Didim bir yurttaş, turizmci bir insan ve Didim Belediye Başkanı olarak karara karşı çıktığını, çıkmaya devam edeceğini ve Didim halkının da yaşadığı çevreyi korumak için karşı çıkacağını söyledi.

Başkan Atabay, “Didim kamuoyunda güncel olarak yer alan ve kentin geleceğini olumsuz yönde etkileyecek balık çiftlikleri konusunda yeni gelişmeleri üzülerek izliyoruz. Söke - Didim arasına Su Ürünleri Organize Sanayi Bölgesi (OSB) kurulması için fizibilite çalışmasının projesi hazırlanabilmesi amacıyla GEKA (Güney Ege Kalkınma Ajansı) protokol imzalandığı ve bu konu ile ilgili çalışmaların hızlandığı bilgisi tarafımıza ulaşmış durumdadır” dedi.

Balık çiftlikleri ve Su Ürünleri Organize Sanayi Bölgesi (OSB)’nin, hem denizde, hem karada endüstriyel üretim yapması nedeniyle ekosistemi bozduğunun ortada olduğunu belirten Didim Belediye Başkanı A, Deniz Atabay, açıklamasını şöyle sürdürdü:

“Bu tür üretim sahalarının milli parklar gibi özel koruma statüsündeki alanların yakınlarında oluşturulmasının işletenlerden başka kimseye yararı bulunmamakta olup, bu doğa düşmanı projenin Didim’de kabul edilmesi mümkün değildir.

DİDİM’İN GELECEĞİNİ KARARTIR

Bugün mevcut olan 66 ton üretim kapasiteli denizdeki balık çiftliklerinin yarattığı tahribat ortada iken karada kurulacak olan Su ürünleri OSB için denizde çok daha yüksek kapasiteli ek balık çiftliklerinin de kurulması gerekeceği açık bir gerçektir. Bu durumda denizde yüksek kapasiteli balık çiftlikleri ile birlikte karada Su Ürünleri Organize Sanayi Bölgesi, şehrimizin geleceğini resmen karartacaktır.

Konunun muhatapları her ne kadar teknolojinin geliştiğini, konu ile ilgili önemlerin alındığını ve istihdam yaratılacağını söylese de, hepimizin bildiği üzere hali hazırda faaliyette olan balık çiftlikleri dahi denizi ve sahillerimizi geri dönülmez biçimde kirletmektedir.

TESCİLLİ HAVAMIZI BOZDURMAYIZ

Kaldı ki; denizimize, sahillerimize ve Didim’in tescilli havasına, dolayısıyla hem yaşam kalitemize, hem de turizmimize telafisi mümkün olmayan zararlar vereceği açıktır ve bu hususu görememek cehalettir.

Doğayı kirletmek çok kolay ,ama temizlemesi çok zordur ve sanılanın aksine bu kirlilik hemen değil, oluşan birikimin ardından ortaya çıkacaktır.

Bölgenin akıntı yönü ve hakim rüzgarı dikkate alındığında, kurulması planlanan balık çiftlikleri ile Su Ürünleri Organize Sanayi Bölgesi’nin “sağlayacağı!” tek şey Didim’in eşsiz doğasını katletmek olacaktır.

HALKA DA KARŞI ÇIKACAKTIR

Gerek turizmci kimliğim, gerekse bu kentin Belediye Başkanı olarak, bu kentin duyarlı vatandaşları ile birlikte kentimizin, doğamızın ve turizm potansiyelimizin tahrip edilmesine asla izin vermeyeceğimizden kimsenin şüphesi olmasın. Ayrıca konu ile ilgili toplumsal muhalefeti Didimlilerin göstereceğinden son derece emin olduğumu belirtmek isterim.

Her şeyden önce bu kentte yaşayan ve bu kenti yürekten seven bir vatandaş olarak, bu kentin bütün güzellikleri ile birlikte korunması konusunda, kamu kurum ve kuruluşlarının da sorumluluğu olduğunu, sağduyulu kararlar almalarını ve bu yönde politikalar yürütmeleri gerektiğini hatırlatırım. Kamuoyuna saygıyla duyurulur.”