Rıdvan Eşin
Esnaf Odaları Bidliği
Aydem
Rıdvan Eşin

Aktif Eğitim Sen Üyeleri Çine'de Buluştu

EKONOMİ (AA) - Anadolu Ajansı | 10.07.2015 - 11:13, Güncelleme: 01.12.2020 - 14:49 2900+ kez okundu.
 

Aktif Eğitim Sen Üyeleri Çine'de Buluştu

Aktif Eğitim Sen Çine Köfteci Nihat Tesislerinde Çine'deki üye ve aileler ile iftar yemeğinde bir araya geldiler.

İftar yemeğine İl temsilcisi Ömer Küçükgüldal'ın yanı sıra Çine temsilcisi Mehmet Yavuz, Efeler ilçe temsilcisi Kenan Güler ve Çine ilçesinde görev yapan öğretmenler katıldı. İl temsilcisi Küçükgüldal konuşmasında şunları söyledi; “Danıştay'ın 8 bin 400 okul müdürünün göreve dönmesiyle ilgili kararı, Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) engeline takıldı. Bakanlık, 1 Temmuz'da İstanbul Valiliği'ne yazdığı yazıda “İlgililerin dilekçelerinde belirttikleri taleplere ilişkin olarak idarece herhangi bir işlemin yapılması mümkün olmadığı değerlendirilmektedir.” diyerek Danıştay'ın kararını yok saydı. Okul müdürlerine sakın dava açmayın gibi baskıların yapıldığını duyuyoruz. Hukuksuzluğun ve baskının zulme dönüştüğü bir yerde haklının hakkını aramaması düşünülemez. Danıştayın verdiği karar emsal gösterilip davalar açılacak. Normal hukuk kuralları işlediğinde de kazanılmaması mümkün değil. İdarenin haksız ve hukuk dışı kararları devlete ciddi maliyetler getirecek, devletin kasasından milyarlarca lira tazminat çıkacak. Buna sebep olan siyasiler dokunulmazlıkları sayesinde bir bedel ödemese de burada dahli olan bürokratlar da ciddi sorumluluk altına girmiş olacaklar. “TÜM SONUÇLAR DEĞİŞECEK” Yine Türkiye genelinde bazı okullarda 8. Sınıf öğrencilerinin seçmeli ders notlarının e-okul sistemine girilmediği ortaya çıktı. Bu durumda yetkililer okul müdürlüklerini tek tek arayarak seçmeli ders notlarını girmeyen okulların acilen girmelerini istemiş. Bu notlar yaz tatilinde derse giren öğretmenler olmadan nasıl ve ne şekilde verilecek? Eğer bu notları idare masa başında verse asılsız belge düzenlemekten dolayı suç işlemiş olacak. Öğretmenler bir şekilde gelip öğrencilerin hak ettiği notları girseler tüm TEOG sıralamaları ve sonuçları değişmiş olacak. İlan edilen sonuçlar geçersiz olacak. Yok eğer TEOG sonuçlarını etkilemeyecek şekilde ortalamaya uygun olarak ayarlayarak not verelim deseler yine suç işlenmiş olacak. Yani yukarı tükürsen bıyık aşağı tükürsen sakal. Madem ülkemizde sınavsız bir sistem şu an için mümkün değil, mevcut sınavlı sistemi en iyi şekilde nasıl uygulayabilirim, sistemin eksiklikleriyle nasıl baş edebilirim gibi sorulara cevap aranması gerekmez mi? Bunları çözmekle görevli olan bir kurumun sınav sisteminin dezavantajlarını yok etmek için kurulmuş olan dershaneleri kapatmak istemesi ve bunun siyasi bir karar olmadığını iddia etmesi inandırıcı gelmemektedir. Bu kadar öğrenci üniversite sınavına nasıl hazırlanacak? Ben sınıf öğretmeniyim şu anda eşim dostum üniversite tercihleri için bana danışıyorlar elimizden geldiğince yardımcı oluyoruz. Bana danışmalarının sebebini sorunca da” ne okuldan nede kapanmak üzere olan dersanelerden nitelikli bir tercih rehberliği alabiliyoruz” diyorlar. Düşünebiliyor musunuz bir insanın hayatını etkileyecek olan tercih sürecinde dahi nitelikli bir destek alamayan insanları nasıl sınava hazırlayacaksınız?  Hadi son sınıf öğrenciler özel okullara kayıt yaptırarak hazırlandı diyelim, mezun öğrenciler nasıl hazırlanacak? İlimizde seksene yakın dersaneden sadece onaltısı temel liseye dönüşebildi. Bu zamana kadar bunca masraf yaparak dersanecilik yapan müteşebbislerin zararını kim karşılayacak? Ülkemizde 60 bin dersane öğretmeninden sadece 2 bini Meb kadrosuna atanacak geri kalan 57 bin ailenin geçimi nasıl sağlanacak? Bundan öğretmen mağdur olacak, öğrenci mağdur olacak, veliler mağdur olacak, özel teşebbüs mağdur olacak ve maalesef daha önce alışageldiğimiz gibi MEB bu yanlışından da dönmek zorunda kalacak. Bu süre içersinde mağdur olan olduğu ile kalacak. Aktif Eğitim Sen olarak biz eğitim adına bu kadar yanlışın ardı ardına yapılmasına aldırış etmiyor. Bunca yanlışın yapıldığı bir yerde doğruları da yapan birilerinin olması gerektiğine inanıyoruz. Bu bağlamda eğitimin ve eğitimcinin haklarını kamuoyunda her türlü platformda en etkin şekilde savunarak sendikacılık adına doğruları yapıyoruz. Bunun da karşılığını gerek ilimizde gerekse ülkemizde görüyor büyük hedeflere samimi adımlarla ilerliyoruz. Geçtiğimiz yıl içinde %10 un üzerinde artışla ilimizde üye sayısı artan üç sendikadan biriyiz.  Gerek teşkilatlanma, gerekse üye sayısı olsun sendikacılık tarihine geçecek hızda ilerleme kat ettik. Bize ilgi gösteren herkese teşekkür ediyoruz” dedi.
Aktif Eğitim Sen Çine Köfteci Nihat Tesislerinde Çine'deki üye ve aileler ile iftar yemeğinde bir araya geldiler.

İftar yemeğine İl temsilcisi Ömer Küçükgüldal'ın yanı sıra Çine temsilcisi Mehmet Yavuz, Efeler ilçe temsilcisi Kenan Güler ve Çine ilçesinde görev yapan öğretmenler katıldı.

İl temsilcisi Küçükgüldal konuşmasında şunları söyledi;

“Danıştay'ın 8 bin 400 okul müdürünün göreve dönmesiyle ilgili kararı, Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) engeline takıldı. Bakanlık, 1 Temmuz'da İstanbul Valiliği'ne yazdığı yazıda “İlgililerin dilekçelerinde belirttikleri taleplere ilişkin olarak idarece herhangi bir işlemin yapılması mümkün olmadığı değerlendirilmektedir.” diyerek Danıştay'ın kararını yok saydı. Okul müdürlerine sakın dava açmayın gibi baskıların yapıldığını duyuyoruz. Hukuksuzluğun ve baskının zulme dönüştüğü bir yerde haklının hakkını aramaması düşünülemez. Danıştayın verdiği karar emsal gösterilip davalar açılacak. Normal hukuk kuralları işlediğinde de kazanılmaması mümkün değil. İdarenin haksız ve hukuk dışı kararları devlete ciddi maliyetler getirecek, devletin kasasından milyarlarca lira tazminat çıkacak. Buna sebep olan siyasiler dokunulmazlıkları sayesinde bir bedel ödemese de burada dahli olan bürokratlar da ciddi sorumluluk altına girmiş olacaklar.

“TÜM SONUÇLAR DEĞİŞECEK”

Yine Türkiye genelinde bazı okullarda 8. Sınıf öğrencilerinin seçmeli ders notlarının e-okul sistemine girilmediği ortaya çıktı. Bu durumda yetkililer okul müdürlüklerini tek tek arayarak seçmeli ders notlarını girmeyen okulların acilen girmelerini istemiş. Bu notlar yaz tatilinde derse giren öğretmenler olmadan nasıl ve ne şekilde verilecek? Eğer bu notları idare masa başında verse asılsız belge düzenlemekten dolayı suç işlemiş olacak. Öğretmenler bir şekilde gelip öğrencilerin hak ettiği notları girseler tüm TEOG sıralamaları ve sonuçları değişmiş olacak. İlan edilen sonuçlar geçersiz olacak. Yok eğer TEOG sonuçlarını etkilemeyecek şekilde ortalamaya uygun olarak ayarlayarak not verelim deseler yine suç işlenmiş olacak. Yani yukarı tükürsen bıyık aşağı tükürsen sakal.

Madem ülkemizde sınavsız bir sistem şu an için mümkün değil, mevcut sınavlı sistemi en iyi şekilde nasıl uygulayabilirim, sistemin eksiklikleriyle nasıl baş edebilirim gibi sorulara cevap aranması gerekmez mi? Bunları çözmekle görevli olan bir kurumun sınav sisteminin dezavantajlarını yok etmek için kurulmuş olan dershaneleri kapatmak istemesi ve bunun siyasi bir karar olmadığını iddia etmesi inandırıcı gelmemektedir. Bu kadar öğrenci üniversite sınavına nasıl hazırlanacak? Ben sınıf öğretmeniyim şu anda eşim dostum üniversite tercihleri için bana danışıyorlar elimizden geldiğince yardımcı oluyoruz. Bana danışmalarının sebebini sorunca da” ne okuldan nede kapanmak üzere olan dersanelerden nitelikli bir tercih rehberliği alabiliyoruz” diyorlar. Düşünebiliyor musunuz bir insanın hayatını etkileyecek olan tercih sürecinde dahi nitelikli bir destek alamayan insanları nasıl sınava hazırlayacaksınız?  Hadi son sınıf öğrenciler özel okullara kayıt yaptırarak hazırlandı diyelim, mezun öğrenciler nasıl hazırlanacak? İlimizde seksene yakın dersaneden sadece onaltısı temel liseye dönüşebildi. Bu zamana kadar bunca masraf yaparak dersanecilik yapan müteşebbislerin zararını kim karşılayacak? Ülkemizde 60 bin dersane öğretmeninden sadece 2 bini Meb kadrosuna atanacak geri kalan 57 bin ailenin geçimi nasıl sağlanacak? Bundan öğretmen mağdur olacak, öğrenci mağdur olacak, veliler mağdur olacak, özel teşebbüs mağdur olacak ve maalesef daha önce alışageldiğimiz gibi MEB bu yanlışından da dönmek zorunda kalacak. Bu süre içersinde mağdur olan olduğu ile kalacak.

Aktif Eğitim Sen olarak biz eğitim adına bu kadar yanlışın ardı ardına yapılmasına aldırış etmiyor. Bunca yanlışın yapıldığı bir yerde doğruları da yapan birilerinin olması gerektiğine inanıyoruz. Bu bağlamda eğitimin ve eğitimcinin haklarını kamuoyunda her türlü platformda en etkin şekilde savunarak sendikacılık adına doğruları yapıyoruz. Bunun da karşılığını gerek ilimizde gerekse ülkemizde görüyor büyük hedeflere samimi adımlarla ilerliyoruz. Geçtiğimiz yıl içinde %10 un üzerinde artışla ilimizde üye sayısı artan üç sendikadan biriyiz.  Gerek teşkilatlanma, gerekse üye sayısı olsun sendikacılık tarihine geçecek hızda ilerleme kat ettik. Bize ilgi gösteren herkese teşekkür ediyoruz” dedi.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve aydinyeniufuk.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.