SAĞLIK CAMİASINDA YENİ BİR SENDİKA KURULDU

AYDIN -  Bugün 1 Mayıs Emek ve Dayanışma günü. Emeğin önemsenmediği, dayanışmanın şahsi emellere kurban edildiği bir dönemde sizlerin şahsında tüm emekçilerin bayramını kutluyorum. Ülke tarihine kara leke olarak yazılan 1977 yılında 1 Mayıs kutlamalarında katledilen 34 emekçiyi saygıyla anıyorum. Bu anlamlı günde Sağlık ve Sosyal Hizmet çalışanları olarak bir toplantı yaptık ve Genel Merkezi Aydın’da olan Altın Sağlık ve Sosyal Hizmetler Sendikasını kurmaya karar verdik. Resmi işlemlerin tamamlanması ile 19 Mayıs 2024 tarihini Sendikamızın doğum tarihi olarak belirledik. Ülkemizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk 19 Mayıs 1919 da Samsun’dan yaktığı meşale ile üzerinde yaşadığımız Türkiye Cumhuriyeti’ni kurdu. Bizler de 19 Mayıs 2024 tarihinde Aydın’dan yakacağımız meşale ile Sendikal anlamda Türkiye Cumhuriyeti’nin umudu, geleceği ve güveni olacağız. Tüm emekçilerimizin desteği ile en kısa zaman da En Dinamik, En Çalışkan ve En Büyük Sendika Olacağız. Altın-Sen Ülkemizde ki tüm Sağlık ve Sosyal Hizmet çalışanlarının yani sahanın sesi olacak ve tüm emekçiler ilk kez bu kadar farklı ve beklentilerine uygun bir sendika ile tanışmış olacak. Bugün bu iş kolunda çok sayıda Sendika kurulmuş olmasına rağmen hepsi birbiri ile aynı rengin farklı tonlarıdır, hepsi aynı çizgide aynı hedefte buluşmuşlardır. Bu Sendikaların öncelikleri; üye sayısına ve ekonomik gelirlerine bağlı olarak sadece yönetim katının konforlu yaşamıdır, bindikleri makam araçları, aldıkları yüksek maaşlar, yedikleri ballı börekler, kebaplar, hurmalar! Yani Üyeyi temsil etmek, özlük haklarını aramak yerine şahsi çıkarlarını ön planda tutmuşlardır. Bu Sendikalar memurun umudunu kırmıştır, sisteme olan güvenini yok etmiştir. Bugün itibariyle bu Sendikalar Yok Hükmündedir, neden mi? Bu Sendikalar gerçek Sendika olsaydı bugün; Sağlık çalışanları 3 bordro ile maaş almazlardı. 3 Bordronun birinden emekli olup diğer iki bordro emekli maaşında yok sayılmazdı. Bu kadar farklı kadro olmazdı. Aynı işi yapıp farklı ücret almazdı. Emeği yok sayılmazdı, kaynaklar adaletsiz paylaşılmazdı. Bir çift çorap parasına denk gelen giyim yardımı olmazdı. Promosyonlar zamanın gerisinde kalmazdı. Üniversitelerde, Aile Hekimliklerinde bu kadar sorun birikmezdi. ASP’lerde bu kadar sorun çözümsüz olmazdı, Çalışanlar bu kadar iş yükünün, nöbet yükünün altında ezilmezdi. Çalışanlar görev tanımı dışında işleri yapmak zorunda kalmazdı. Mobbinge, şiddete maruz kalmazdı. Aile bütünlüğü bozulmazdı. Çocuğuna hasret kalmazdı, meslek-i itibarı yok olmazdı. Geleceğe dair umutları yok olmazdı. Şimdi bu Sendika yöneticilerine sesleniyoruz; Sahada sizler nasıl tanınıyorsunuz hiç merak ettiniz mi? Sahanın sesi olarak biz söyleyelim; Üyenin aidatı ile yüksek maaş alan, lüks makam araçları binen, lüks içinde yaşayan, lüks harcamalar yapan, üyesini oyalayıp kandıran, pişkin, utanmaz, küstah, koltuk sevdalısı kişiler olarak tanımlıyorlar. Evet! Suçüstü yakalandınız, maskeleriniz düşüyor ve daha fazla emekçilerin umudunu yok etmekten vaz geçin, çıkın özür dileyin ve dükkanı kapatın. Buradan Tüm Sağlık ve Sosyal hizmetleri çalışanlarına, tüm sendika üyelerine hatta bu sendikaların iş yeri temsilcilerine sesleniyoruz; gelin Altın-Sen de buluşalım ve Gerçek Sendikacılık yapalım. Yukarıda ki sorunlar ve daha fazlası için birlik olalım, eylem yapalım, SORUNLARIMIZ ÇÖZÜLENE KADAR EYLEM YAPALIM. Sendika gelirlerini lüks harcamalar yerine size tasarruf aracı yapalım, çocuklarımıza tasarruflarımızla gelecek hazırlayalım ve bunları Şeffaf, Adil, Tarafsız Ve Hesap Verilebilir Şekilde Hep Birlikte Yapalım. Biz onlar gibi olmayacağız, biz sizin sesiniz olacağız. Artık yalnız değilsiniz, çalışandan yana, emekçinin hakkını, bu gününü ve geleceğini planlayan sendika olacağız. Altın-Sen Sağlık ve Sosyal Hizmet ailesinin tek çatı altında toplanacağı bir yuvadır”diyerek sözlerini tamamladı. Kuruluşumuzu Tüm Kamuoyuna Saygı İle Duyuruyoruz. Altın Sağlık ve Sosyal Hizmet Çalışanları Sendikası Kurucular Kurulu