Ulucan: Devlet, vatandaşını yaşatmak zorundadır

AYDIN- Başkan Ulucan, “Basın İlan Kurumu (BİK) alacakları ile ilgili yaşanan gelişmeler açıklama yapmayı zaruri kılmıştı” diye başladığı yazılı açıklamasında, “Bilindiği üzere 6183 Sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 22/A maddesinde 23 Aralık 2017'de Resmi Gazete'de yayımlanan değişiklikle kamu tüzel kişiliğini haiz kurum ve kuruluşların, mal ve hizmet alımları ile yapım işleri nedeniyle 1 Ocak 2018'den itibaren hak sahiplerine yapacakları ödemelerde, vadesi geçmiş vergi borcu bulunmadığına dair belge isteme zorunluluğu getirilmişti. Ancak yerel gazetelerin bu yeni uygulamaya uyum sağlayabilmeleri amacıyla Maliye Bakanlığı tarafından söz konusu belge isteme zorunluluğu 6 aylık sürelerle 1 Temmuz 2019'a kadar ertelenmişti” bilgisini paylaştı. ABGC Başkanı Cem Ulucan, açıklamasında şunları söyledi: “16 Temmuz 2019 tarihinde yapılacak BİK ödemeleri öncesinde Türkiye Gazeteciler Konfederasyonu ve diğer meslek örgütleri yetkililerle yaptıkları görüşmelerde sürenin uzaması talebinde bulundu. Son ana kadar da erteleme müjdesini bekledik ancak maalesef beklenen açıklama yapılmadı ve gazetelerimiz alacaklarını alamadı. Özellikle Dolar kurundaki artış nedeniyle son bir yılda maliyetleri yüzde 200 artan ve yaşam mücadelesi veren gazetelerimiz, başta belediyeler olmak üzere kamu kurumlarındaki alacaklarının tahsili konusunda da uzun zamandır sıkıntı yaşamaktadır. Ülkemizin ekonomik olarak zor günler geçirdiği bu dönemde, tek geliri resmi ilan ve reklamlar olan gazetelerimizin de SGK ve vergi borcu bulunmaktadır. BİK tarafından yapılacak ödemenin tamamının vergi borcu olarak kesilmesi, ‘Gazetelerinizi kapatın’ demekten başka bir şey değildir. Örnek olarak, 100 bin lira vergi ve SGK borcu bulunan bir gazetenin bir ayda BİK’ten alacağı 30 bin liranın tamamının borca karşılık ödenmemesi, gazete sahiplerini, personellerine maaş ve matbaa masraflarını ödeyemeyecek bir duruma getirmiştir. 100 bin liralık borcun 30 bin lira gelirle tamamının ödenmesi 3 aydan fazla bir zamana denk gelir. Bu durumda her gün yayınlanan bir gazetenin 3 ay yaşaması mümkün değildir. Bir vatandaşın borcundan dolayı icra ile karşı karşıya kalması durumunda bile maaşının veya gelirinin 4/1’i kesilir. Yani ‘Yaşamını devam ettirmesi’ esas alınır. Devlet, vatandaşını yaşatmak zorundadır. Gazetelerin borcunun tamamının bir seferde tahsil edilmesi evine ekmek götürme derdinde olan gazete sahibi ve çalışanlarına ‘Siz yaşamasanız da olur’ demek değil de nedir? Elbette yasaların üstünlüğüne inanıyoruz. Elbette kazancımızdan vergi vermemiz gerektiğini biliyoruz. Talebimiz, gazetelerimizin devlete olan borçlarının da gelirinin 4/1 oranında kesinti yapılarak ödenmesidir. Aksi takdirde Türkiye genelinde çok sayıda gazetenin kapanacağı, bu gazetelerde çalışan meslektaşlarımızın da işsiz kalması kaçınılmazdır.”